19.06.2020
Veya birine ait bir monolog olabilir.
Çevirmen: Forevertr3
Kitabımı okurken bir şeyin farkına vardım.
Daha açık olursam aslında bunu kitabın daha
başlarındayken farkına varmıştım.
Bu romanlar bana benziyormuş gibi. Hatta
bunların benim doğal halime veya belki de habis olarak adlandırabileceğim
yapıma çok yakın olduklarını düşünüyorum.
Fakat aslında böyle değildi.
Bir kitaptan diğer farklı bir kitaba
sürükleniyordum, hiç usanmadan fakat kendimi de kaptırmadan aramaya devam
ediyordum. Defalarca aradım, “Artık İnsan Değil” ve “Koş, Melos!” kitaplarına
da göz gezdirdim.
Buna rağmen, kesinlikle bunda farklı bir
şey vardı.
Edebi ustalığa sahip olma veya şaheser
olma, bu kelimeler bile yanına yaklaşamazlar.
Yazar direk sana sesleniyordu, empati
kuruyordu, sadece bir umutsuzluk halinden çok daha farklı bir şeydi.
Sırf bu yüzden benzer olan yönlerde ve sık
sık karşılaştığım yerlerde tutarsızlıkların görünmesine sebep oluyordu.
Farklılaşıyorlardı. Öyle farklılaşıyorlardı ki bu büyüyen farklar kendini belli
ediyordu.
Beklentilerim olduğu için kendimi
affedemiyorum, anlamış olduğumu düşününce de, bir süredir anlamış olduğumu
zannedince de.
“Artık İnsan Değil” olarak adlandırılan
varlığın karşından ben daha küçüğüm, salağım ve kabayım. Dazai böylesine
önemsiz bir problemde boğulduğunun farkına varmamış.
ꕥ Dazai muhtemelen kitabın yazarı.
Peki ya bu benim insandan daha aşağılık bir
varlık olduğumu mu gösteriyor? Bu beni zalim hükümdardan daha yalnız ve
endişeli yapmak olmuyor mu?
ꕥ Sanırım Cilt5'ten beri kullandığı bir lakap
olsa gerek en son ne zaman gördüğümü hatırlamıyorum, ama zalim kral Yukinoshita
oluyor.
Daha da içine girelim. Etkin edebiyatı
kafamdaki soru işaretlerini çözmek ve böylesine bencil bir şey için
kullandığımı düşünüce kendimden iğreniyorum. Ne kadar sığ, ne kadar aptalca ve
ne kadar gereksizim ben. Bu kitapları seçme sebebim kişisel gelişim veya
sorularımın cevaplarını bulmak için değildi.
Tek istediğim gerçeklerin çizgisinde
kendimden pişman olmaktı. Fedakarlığa karşı olan kişisel ilgi saçmalığının
kendimde görünmesini istemekti.
Hem de dışarıdan buraya bakan bu gözlerle.
Bu yüzden beklentilerim var.
Bu bir kitap olsa veya ara sıra insanların
içindeki şeytanı gören biri olsa, muhtemelen beni bulurlardı. Belki de
içimdekileri görebilirlerdi.
Yine de, bana yakın olan şeylere bakınca
onların içindeki her şey görülüyorsa da, ona bakmayan tek kişi ben olurdum
herhalde.
Bu, ibretlik biri olmaktan ve başkalarının
sana yüksekten bakmasından çok daha acı verici.