19.06.2020
Fedoa Bölgesinin Kaybolmasından Yarım Yıl Sonra
Çevirmen: NatsuJun
Kısım
1
Fedoa bölgesinin kaybolmasından yarım yıl
sonra.
Roxy sonunda Fedoa'ya ulaşır, gözlerini
açınca uçsuz bucaksız, bomboş bir çayırlık alan bulur.
Afallamıştır.
Roxy şu an Asura Krallığı'nın düzenlemiş
olduğu, döşeme taşlardan yapılmış ana yolda direnmektedir.
Döşeme taştan yapılmış yol bir uçtan diğer
uca kadar uzanır.
Öyle olması gerekirdi.
Fakat yolun kalan kısmı sanki birden gözden
kayboluyor, sanki hiç orada olmamış gibi.
Sadece çayırlık alan.
'.....'
Orada hiçbir şey yoktu, orası kesin.
Ne bulmuştu, burası bilinmiyor.
Tek bildiği çıkarımlarına dayanıyor.
Sadece Fedoa bölgesi ve Buina köyünün
kaybolduğu çıkarımı.
Tek bildiği çıkarım budur.
Yol boyunca bu hikayeyi defalarca kez
duymuştur.Bunun imkansız olduğunu, kendisine yalan söylendiğini düşünmüştü.
Her nasılsa tek kelimesine bile
inanmamıştı.
Gerçeği kendi gözleriyle görene kadar,
kıymık kadar bile olsa o umuda sarılmıştı.
Roxy dizleri üzerine yıkılır.
'Sen de mi aileni kaybettin?'
Daha ne olduğunu anlamadan, onu buraya
getiren şoför arkasında durmaktaydı.
'Parlak bir öğrenci.'
'Öğrenci ha, ama büyü öğrencisi için
hayatını bir gün kaybedeceğine hazırlıklı olman gerekirdi, değil mi?'
'Daha 10 yaşındaydı.'
'Şey, bayağı...küçükmüş.'
Şoför teselli etmek için omzunu sıvazlar ve
iç çekerek:
'Aslında Fedoa kampında kurtulanlar
bulunuyor.Oraya gitmek ister misin? Şey, 10 yaşındaki birinin kurtulması bir
hayli zor, ama yine de bakmakta yarar var.' der.
'Roxy başını kaldırır.
'Gidelim!'
Rudeus ve diğerleri, iyi olmalılar.
Mutlaka kıvrak zekasıyla kurtulmuş ve
kampta mutluca yaşıyor olmalı.
Roxy tekrar kıymık kadar ufak umuduna geri
döner.
Kısım
2
Kamp birkaç ağaç kulübeden
ibarettir.Kurtulanlar kampından ziyade, küçük bir köyü andırıyor.
Fakat burada tamamen iç karartıcı bir
atmosfer var.
(Asura Krallığı'nda böylesine bir atmosferi
tecrübe edeceğim hiç aklıma gelmezdi.)
Roxy'nin bildiği Asura Krallığı'nda bolluk
hüküm sürmektedir.
Burası herkesin coşkuyla güldüğü bir
yerdir.
Yiyecekler çeşitli, sihirli yaratıklarsa
yok denecek kadar azdır.Başkaları için cennet gibi bir mekandır.
Fakat şu anda gülümsemeden bir iz bile
kalmamıştır.
Aç insan olmamasına rağmen.Burası bolluk ve
bereket yeri, yerdeki çimeni çekip yesen bile aç kalmazsın.
Açlıktan kıvranmayan insanlar
gülmeli.İnsanları mutsuz eden şeylere rağmen, atmosfer en azından Büyülü
kıtadaki öldürme dürtüsüyle dolu değil.
Öyle de olmalı.
Fakat önündeki manzara Roxy'nin
somurtmasına sebep oluyor.
Kurtulanlar kampındaki geçici maceracılar
loncası.
İsteklerin yapıldığı duyuru panosunun
önünde bayağı kasvetli bir ortam var.
Ailesini kaybeden adamlar ve yakınları
ağlıyor, geçen yarım yıl boyunca neden böyle şeyler olduğuna söverek
bağrışıyorlardı.
Papazın biri Milis haçını, işinin anlamını,
yere fırlatıyor.
Artık hiçbir şeye inanmıyordur.
Bir tüccar bıçakla kendi boğazını kesmeye
çalışıyor, fakat etrafındakiler mani oluyor.
Hayatından daha önemli bir şeyi
kaybetmiştir.
Bu cehennemde yaşamak gibidir ve muhtemelen
ümitsiz vaka.
Ortam Roxy'i de etkisi altına alır ve sanki
biri dokunsa ağlayacakmış gibi bilgi toplamaya koyulur.
Gökyüzündeki garip fenomenden sonra, kocaman bir alanda Mana Afeti başladı.
Büyük bir AoE(alan etkili) büyüsüne benzeyen, fakat o denli patlamaya sebep olmayan bir şeyle Fedoa'daki tüm insanlar dünyanın dört bir yanına ışınlanmışlardı.
Binalar ve orman tek kelimeyle yok oldular, sadece insanlar oraya buraya savrulmuştu.
Ve o kadar çabaları sonucunda geri dönen insanlar hiçbir şeyin yerli yerinde olmadığını görünce hüsrana uğradılar.
Roxy duyuru panosuna baktı.Üzerinde ölenlerin isimleri yazılıydı ve diğer yanında kayıpların listesi vardı.Diğer bir panoda ise ailelere bırakılan mesajları içeriyordu.
'Eğer yolculuğunuzda falanca kişiyi görürseniz, lütfen şuraya gitmesini
sağlayın' gibi sayısız talep alt alta sıralanmış vaziyette.
Ölenler ve kayıplar.
Belki burada yolculuk etmiş olanlar görmüştü onları.
Fakat insanların gökyüzünde savrulduğu söylentisi inanmak için çok gülünç
geldiğinden, kimse kale almamış bunları.
Roxy ölenlerin listesine bakmaya başlar.Sayı çok fazla değildir ve aralarından
hiçbirini tanımaz.
Buna kıyasla kayıp insanların sayısı bakan kişiyi bunaltacak kadar çoktur.
Olabilecek her yere ışınlandılar ve arkalarında bir kemik bile bırakmadan
Sihirli yaratıklar tarafından yenmiş olma ihtimalleri de yüksek.
Işınlandıktan hemen sonra dağa, denize ve havada belirip ölen bir sürü insan
var.
Ölen insanlar hakkında bilgi sahibi olabilmek bile iyi bir şey sayılıyır.
'Buldum...'
Roxy kaşlarını çatar, Rudeus ve diğerlerini kayıp listesinde bulur.
Rudeus Greyrat, Zenith Greyrat, Lilia Greyrat ve Aisha Greyrat.
Lilia'nın Paul'un karısı olduğu olayı biliyordur.Rudeus daha önce mektubunda
bahsetmiştir.
Aisha denen kişi muhtemelen kız kardeşiydi ve bir kız kardeşi daha olmalıydı.
Paul ve Norn'un bu listede olmadığını fark ettikten sonra, yüreğinde hüzünle
düşünmeye başlar ve ölülerin listesini tekrar gözden geçirir.
Ama orada değillerdir.
Muhtemelen hayattalar.Yo, bir ihtimal alınan haberler saptırılmış olabilirdi,
sevinmek için çok erkendi.
'Her neyse, ölmediklerine sevinmem gerek...'
Roxy şaşkınlıkla mesaj panosuna bakar.İçeriğinden herkesin ne kadar çaba sarf
ettiğini hayal edebilmektedir.
Onları biraz kıskanır, çünkü kaybolan kendisi olsa, elinden geleni yapıp onu
bulmaya çalışacak kimsesi yoktur.
Ebeveynlerini düşünür.Onlarla kavga edip köyü terk etmesi üzerinden uzun zaman
geçmiştir.
Migurd ırkı için bu çok da uzun zaman sayılmaz.
Zaman hızla geçiyor.Bir ara mektup yazmanın en iyisi olduğuna karar verir.
'Bu...'
Bir mesaj gözüne çarpar, yazan kişi Paul Greyrat'tır.
Paul'un hala hayatta olması üzerine Roxy biraz daha rahatlıyor.
Rudeus mektuplarında onu ciğeri beş para etmez olarak tasvir etse de, böyle bir durumda oldukça güvenilir biri.
Bir partiye katılıp katılmaması gerektiğini düşünerek devam eder.
Bu aile kendisini eve aldı ve 2 sene onlarla birlikte yaşadı.Şu an bile onlara dair değer verdiği anıları mevcut.
Çeşitli açılardan bakarsa, onlara yardım etmek konusunda düşünmeye bile gereksinim duymamalı.
(Pekala, bir partiye katılıp onları arayayım.)
Roxy kararını verir.
Fakat nasıl bulacak ki?
[Kara Kurt'un Azı Dişleri] Paul'un eski partisi.Daha önce Rudeus'la tanışmamışlardır muhtemelen.Hatta muhtemelen Lilia'yı da tanımıyorlar.
Önce Rudeus'u bulmayı düşünür.
Paul Rudeus'un geri dönmeyi becerebilecek kapasitede olduğunu düşünüyor galiba, bu çocuğun uyum sağlama yeteneği bayapı iyi.
Hatta ışınlanma olayından önce başka bir yere yerleşmiş bile olabilir.
Eğer öyleyse, ona neler olduğunu anlatıp buraya gelmesini sağlamalı.
Yine de nereye bakmalı?
Paul Kutsal Milis Krallığı'na gitmiş.Bu yolu üzerindeyken mesajlar bıraktığı anlamına geliyor.
Asura sınırlarında, ejder kralının ülkesinin Doğu Limanı'nda, Kutsal Milis Krallığı'nın Batı Limanı'nda, en azından bu 3 bölgede muhtemelen mesajları bulunmaktadır.
O halde en iyisi oralarda aramak olacaktır.
Ana kıtanın kuzey bölgesi, Begaritto kıtası ve Büyülü(şeytan) kıta.Muhtemelen bu bölgelerden birinde olmalılar.
Daha önce Begaritto kıtasında bulunmamasına rağmen, orada Sihirli yaratıklar ve zindanlar olduğunu bilmektedir.
Büyülü kıtayı aşağı yukarı bilmektedir, ama yalnız seyehat etmek tehlikedir.Güvende olmak için kuzey bölgesine gitmesi gerekmektedir...
Yo, tehlikeli olduğundan dolayı oraya gitmesi gerekmektedir.
Çünkü tehlikeli olduğundan orayı daha az insan araştıracaktır.
(Bu iki yerden birinde bir partiye karışayım.)
Peki, karar verdiğime göre burada fazla durmama gerek yok.Ejder kralının ülkesindeki Doğu Limanı'na gideceğim.
Ve oradan bir parti bulup Begaritto kıtasından Büyülü kıtaya kadar yolculuk edeceğim.
Roxy kafasında bu planla güneye gitmeye karar verir.
Rudeus yaşıyor.
Gerçekten öyle olduğuna inanmaktadır.
--2.Kitabın Sonu--