18.06.2020
Umutsuzluk Kahramanlara Çaredir
Çevirmen: Gölge
?
Gözlerimi açtığımda, kilitli bir odadaydım.
Etrafımda ağızları bağlanmış ve zincire vurulmuş birkaç insan vardı.
Bazı sebeplerden dolayı, anılarım çok net değildi. Ne… Olmuştu? Başka
birine yaklaşmaya başladığım anda, aniden hoparlörden bir ses duydum.
"...Pekala, günaydın. Ani olsa da, bir oyuna katılıyor olacaksın.
Kurallar basit. Bu Kral Oyunu. Fakat, senin oyuncu olmana karar verdim. Oradaki
kutudan bir emir çekmeli ve yazan şeyi gerçekleştirmelisin. Ama, ilave olarak,
kendin de bir emir ekleyeceksin."
Kral Oyunu mu? Bu da ne demek oluyor?
"Adalet duygusu güçlü bir insan olduğunu ve sorumluluk duygunun
güçlü olduğunu duydum. Dürüst olmak gerekirse, ben kötü adamım. Fakat, çok
kolay yakalanmayacağım. Oyunda ilerle ve beni yakalayabiliyor musun gör."
Aslına bakılacak olursa, adalet duygusu ve sorumluluk duygusu
güçlü bir insan gibi hissederdim.
"Tamamdır, hadi başlayalım."
Ruh halimi hemen değiştirdim. Bu oyunu kurallarına göre oynamalı ve kötü
adamı yakalamalıydım. Kafam bu düşüncelerle doluydu.
Doğru ve yanlışın ne olduğunu açıklığa kavuşturmalıydım. Kurallara
uyarak, kötüyü yok etmek ve kahraman olmak zorundaydım.
"Kral da kim? Hahaha… Pekala, o benim. Öyleyse, benim ilk isteğim…… Bu
adamı öldürmen."
….Ne? Fakat, sorumluluk duygum güçlü olduğu gibi, adalet anlayışım da öyleydi.
Bu hain adamı yakalamak için kurallara uymalıydım. Kurallar mutlaktı.
"Onu öldürdüm. Sıradaki."
"Kral kim~? Hahaha..Sıradaki şu kız."
"Öldürdüm. Sıradaki."
Bu şekilde, teker teker, Kralın emirlerine göre odadaki herkesi öldürdüm.
"Sonraki. Kral kim~?
Son istek, benim kutuya koyduğumdu. Kralı öldürmek. Bununla, sonunda kurallara
göre kötü adamı öldürebilirim! Fakat, bunu düşündüğüm an, bilincim aniden
netleşti.
"….Doğru ya. En başından beri, Kral bendim."
Ben, güçlü sorumluluk duygusu ve adalet anlayışı olan kişi, bunu yapmamın
bir meşruiyeti yoksa kötü adamı öldüremezdim.
Kendi kurduğum oyuna katılmamın sebebi buydu. Hoparlördeki ses bana
aitti. Fakat, oyun artık durdurulamazdı. Kendim çektiğim bu emre itaatsizlik,
kuralların ihlali olurdu…..!"
Ve böylece o, kendi canına kıydı.?
Anlamsız cümlelerle boğuşmayı kesip, sessizce kahvemi yudumladım.
"Sadece güvenli ve sıradan bir şey çizmeye devam ederseniz, fabrika üretim
hattından farklı olmaz, değil mi?"
Kahve yanıt vermedi.