17.06.2020
Nisan, Yalan Vaktidir - Dört Yakın Arkadaş
Çevirmen: Miranami Tsuki
Bahar. Hava kararırken.
4 kız yol boyunca yürüyorlar.
Beraber oynadıktan sonra eve dönüş yolundalar.
Tren istasyonuna giden yol boyunca, ikişer ikişer
yürüyorlar.
****
"Şu önümde yürüyen Misora ölse, ne iyi olurdu."
diyor Amagi kendi kendine.
Misora sadece grubun en başarılı öğrencisi ve bir
güzellik abidesi değil, ayrıca bütün sınıfın da odak noktası.
Ama Misora aslında kibirli bir kız. Kim onunla fikir
ayrılığına düşse veya onun isteklerine karşı gelse; gruptan atılırdı. Herkes
grubunun bir parçası olmayı candan istediğinden de (liseli kızlar için sınıf
hiyerarşisinde üst katmanlarda olabilmek, televizyon dizileri konuşmaktan çok
daha önemlidir.) hiç biri Misora'nın söylediği şeylere karşı çıktığını asla
belirtmez.
Bu yüzden Amagi, Misora'nın bir kaza geçirmesini ve et
parçalarına dönüşmesini diliyor.
Sonrasında herkes Misora'nın cenazesinde üzgün
görünürdü. Ailesinin önünde hıçkırarak ağlayıp, "Benim en yakın
arkadaşımdı." gibi şeyler söylerlerdi. Ondan sonra da tabutun önünde geri
dönmesi için ağlarlardı.
Bir sonraki gün, kızlar yine toplanır, Misora hakkında
kötü konuşurlardı. Birisi "Aslında onu sevmiyordum." diye başlatır,
diğerleri de "Ben de! Ben de!" diye takip ederdi. Ve herkesin
uzlaşmasıyla, Misora'nın sınıftaki hiyerarşisi dibe vururdu.
Basitçe, hepsini hayal etmesi bile çok heyecanlı.
Parçalara ayrılmış cesediyle, kimseye veda bile
edemeyecek.
Bir daha asla bizim çirkin suratlarımı göremese. Yüzü,
özellikle de gözleri ezilse. Yine de, kulakları hâlâ iş görse de çirkin
sözlerimizi duyabilse.
****
"Şu yanımda yürüyen Asakura ölse, ne iyi olurdu."
dedi kendi kendine, Amagi'nin ölmesini istediği Misora.
Asakura minyon tipli ve biraz aklı havada bir kızdı,
ve bu onu erkekler arasında popüler yapıyordu. Yine de gerçekte bir sırrı vardı
- bedenini orta yaşlı adamlara satıyordu. Buna rağmen, erkek arkadaşları her
zaman atlı karınca'nın dönmesi gibi değişiyordu. O adamlarla yatarak edindiği
teknikler, onu yatakta herhangi bir adamı kontrol edilecek kadar yetenekli bir
oyuncu yapmıştı. Aslında, çoğu kızın sevdikleri Asakura tarafından çalınmıştı.
Tabi ki de Misora'da onlardan biriydi. "Gerçekten insanlar hakkında zevkim
yok, böyle bir kız tarafından kolayca kandırılan birine vurulmuşum." diye
düşündü Misora.
Bu yüzden Misora, Asakura'nın cinsel hastalıklarla
karşılaşıp ölmesini diliyor.
Asakura'nın bedeni iğrenç bir şekilde çürür; sonra
kafayı yer ve aşağılayıcı bedenini herkesin önünde gösterirdi.
Onunla yatan her erkek pişman olurdu. Sonra aynı
hastalık herhangi birisine bulaşabilirdi. Panik ve korku içinde, hastaneye
koşarlar ve çok geç olduğunu öğrenirlerdi.
Aynı zamanda hastaneye onu ziyaret etmek adına
koşuşturan erkekler olurdu ama apaçık farklı emellerle. Asakura’nın zar zor
tanınabilen görünüşünü gördüklerinde ne kadar hayal kırıklığı yaşayacaklarını
düşünmek bile rüya gibi olurdu.
Basitçe hepsini hayal etmesi bile çok heyecanlı.
Bilinci hâlâ açık olsa.
Ağzından salyalar ve irin akıtarak feryatlar koparsa;
ne yaptığı için kendine, bu hastalığı ona bulaştıran erkeklere lanet etse.
Sonra git gide bilinci kapansa.
******
"Şu arkamda yürüyen Shirayama ölse, ne iyi olurdu."
dedi kendi kendine, Misora'nın ölmesini istediği Asakura.
Basketbol Takımı'nın sağlam kişilikli kaptanı
olduğundan, Shirayama'yı herkes seviyor. Yine de asil karakeri yüzünden,
Misora'nın nasıl sınıftaki hiyerarşisinin en üstünde kalmak için saman altından
su yürüttüğünü, onu elinde oynatmak da dahil, hiç fark etmemişti. Ayrıca
Asakura'nın "aklı havada" karakterinin de sadece görünüş olduğunu da
fark etmemişti.
Başka bir deyişle, sadece bir salaktı. Basitçe;
ikiyüzlü biri olmadığı için, etrafındaki herkesin o ortalıkta olmadığı zaman
başka bir yüzü olduğunu fark etmiyordu. İnsanoğlunun doğuştan temiz ve asil
olduğuna gönülden inandığından (Tabi ki de bunda yanlış birşey yok. Ama kendi
inacına o kadar bağlı ki, ona çirkin gelen herşeyin varlığını inkâr ediyor)
herkes onu kullanıyor.
Bu yüzden Asakura, Shirayama'nın gerçeği öğrenip
umutsuzluk içinde intihar etmesini diliyor.
Gerçek şu ki, Misora onun arkasından "Kaslı
kaçık" diyerek dalga geçiyor. Gerçek şu ki Shirayama'nın gizliden gizliye
Kirishima-kun'a âşık olduğunu öğrendim, onu baştan çıkardım, onunla yattım ve
üç güne kalmadan ondan kurtuldum.
Bunların hepsini ona söylesem nasıl bir suratı olurdu
acaba, diye düşündü Asakura.
Basitçe hepsini hayal etmesi bile çok heyecanlı.
Shirayama umutsuzluğa düşse. Arkadaşlarının ona
dayattığı gerçeği öğrenince zihinsel olarak çökse, aynı gece banyoda sessizce
bileklerini kesse.
****
"Şu yanımda yürüyen Amagi ölse, ne iyi olurdu."
dedi kendi kendine, Asakura'nın ölmesini istediği Shirayama.
Amagi alçak gönüllü ve diğerlerine karşı nazik.
Ayrıca; sadece sınıfta da değil, bütün okul standartlarında herkese karşı açık
ara kazanan bir güzelliği var. (Tabi ki de Misora onun karşısında hiçbir şey
değil.)
Yine de, görünüşü için hiç övünmüyor. Kendi
güzelliğinin farkında olduğu için, makyaj yapmayı kasıtlı olarak reddediyor ve
sade düz bir saç stili var.
Misora ve diğer kızlar "Eğer saç stiline daha
fazla önem göstersen harika olur." diyorlar ama böyle tavsiyeleri hiç
dikkate almıyor. Gülen bir yüzle basitçe "Böyle iyiyim." diye
cevaplıyor. Evet, erkek arkadaşı var ve gelecekte kesinlikle Misora'dan çok
daha güzel olacak. Mutluluğu garanti. Ortaya çıkabilmek için emek harcamasına gerek
yok. Basit görünüşünü korurken diğerlerine yukarıdan bakmaktan hoşlanıyor
olmalı.
"Neden güzelsen bunun hakkında dürüst
olmuyorsun?" diyor Shirayama kendi kendine. "Kasten saklamak sadece
kötü, hatta iğrenç."
Bu yüzden suratına asit atmak harika olurdu, diye düşünüyor
Shirayama.
Basitçe hepsini hayal etmesi bile çok heyecanlı.
Harika tasarlanmış geleceği küllerine kadar yansa.
Çocukluk arkadaşı sevgilisi ondan nefret ederek ona bakmak için zamanını feda
etse. "Bu gerçek aşk" halisünasyonu içinde yaşasa. Uzaktan bakanlara,
bu ikisi çok salak ve komik bir çift gibi görünürdü.
****
Bundan sonra....
"Ben ölsem ne güzel olurdu."
diye düşündü bütün kızlar, diğer bir deyişle; Misora, Asakura, Amagi ve Shirayama.
Arkadaşlarım hakkında bu kadar iğrenç düşüncelerim
olduğu için insanlığın en aşağılık mertebesindeyim.
Yine de buna engel olamıyorum.
Ondan farklı olarak, benim liderliğim yok.
Ondan farklı olarak, erkekler arasında popüler
değilim.
Ondan farklı olarak, böylesi asil bir yüreğim yok.
Ondan farklı olarak, hiç alçak gönüllü değilim.
Niye diğer kızlarla aynı gruptayım? Hiçbir fikrim yok.
Kıskanmayı bırakırsam sadece endişe ederim. Bu yüzden ben, en çirkinleri, ilk
önce ölen olmalıyım.
Suratım asitle yanacak. Bedenim cinsel hastalıklarla çürüyecek.
Bedenim bir kaza sonucu parçalara ayrılacak. Ama hâlâ ölmeyeceğim -dilimi
ısırıp ölümüne kan kaybedene kadar olmaz.
Basitçe hepsini hayal etmesi bile çok heyecanlı.
Herkes ne der çok merak ediyorum. Hastaneye ziyaretime
gelenler bana surat mı asacak? Yaptığım her şeye rağmen yine de beni
sevdiklerini söyleyecekler mi? Cenazemde benim için ağlayacaklar mı? Bundan
sonra arkamdan kötü konuşacaklar mı?
Bütün cezalar benim başıma gelsin.
Herkes yere büzülüp ölse. Ve ben, ölümü en çok hak
eden, arkadaşlarının ölümünü dileyen, çok daha fazla acı çekip yavaşça ölsem.
****
"Oh!" Misora sordu "Bugün günlerden
ne?"
"Ee~h?" diye aklı havada enerjik sesiyle
cevapladı Asakura. "1 Nisan... Bugün birinin doğum günü mü?"
"Ah." diye entellektüel bir tonla cevapladı
Shirayama "Bugün 1 Nisan Şaka Günü."
"Hehe." Alçakgönülllülükle ağzını
kapatan Amagi "Neden birbirimize yalanlar söylemiyoruz?"
"Ahaha. Eğer herkes yalan olduğunu biliyorsa
söylemek anlamsız."
"Yalanlar... Hemen böyle bir şey bulamam
ki."
"Ben de bunda kötüyüm."
"Hadi bu konuda konuşmayalım o zaman."
Dört kız beraber konuşup gülüştü.
Misora, Asakura'dan nefret ediyor ama bir yalan söylüyor.
Asakura, Shirayama'dan nefret ediyor ama bir yalan söylüyor.
Shirayama, Amagi'den nefret ediyor ama bir yalan söylüyor.
Amagi, Misora'dan nefret ediyor ama bir yalan söylüyor.
Dört kız yine yürümeye başlıyor.
Yalan söylemenin gerçeği saklamaktan farklı olduğuna
inanarak, hiçbiri gülümsemeyi bırakmıyor.